Yaşayan Kişi: Çevre Sakinleri
Yaşandığı Yer: Beyazit
Yaşandığı Yıl: 1496-....
Olaylar Camide gerçeklesmektedir. Camiyi hayir için yaptiran Katip Sinan
öldükten sonra caminin girisinin sag tarafinda bulunan mezara
defnedildi. Gömüldügü günün gecesi herkesin uyudugu bir saatte Katip
Sinan'in tabutu mezarindan disariya dogru yükseldi Ve caminin kubbesinin
yanina yerlesti.. Tabutun üzerindeki onca topraga ragmen yükselerek
caminin kubbesine yerlesmesi o yillarda halkin dehsete kapilmasina neden
olmustur. Olayin ögrenilmesinden sonra, bu olaya bir anlam veremeyen
caminin imami ve çevre sakinleri, tabutu asagiya indirerek yeniden
mezara yerlestirdiler...
Ertesi gün sabah namazi kilmak için camiye gelenler hayretlere düstüler.
Çünkü Katip Sinan'in tabutu tekrar mezarindan çikmis ve caminin
kubbesinin yaninda durmaktaydi. Olay içinden çikilmaz bir hal almisti.
Çevre sakinleri endise içindeydi. Tabut
indirilerek yeniden mezara konuldu Fakat Katip Sinan yere inmemekte
kararliydi. Üçüncü gece tekrar yükselerek yine ayni yere geldi.
Isin içinden çikamayan imam ve çevre sakinleri bu isin içinde bir
keramet oldugunu düsünerek tabutu orda birakirlar ve halen tabut
caminin kubbesinin yanindadir.. Kitapta resmi bulunmaktadir..
Caminin adreside "Yasanmis Esrarengiz Olaylar" adli kitapta yazmaktadir..
Yaşayan Kişi: Odabasi Ailesi
Yaşandığı Yer: Izmir
Yaşandığı Yıl: 1993
Olaylarin baslamasindan önce de zaten
eski olan ev, olaylarin baslamasindan sonra tam anlamiyla harabeye
dönmüstü.. Olaylar çevrede duyuldukça, neler olup bittigini merak eden
komsular eve akin ediyorlardi. Sonunda konu basina kadar intikal etti.
Olaylarin meydana geldigi evde oturan Maksut Bey, ailece yasadiklari
olaylardan dolayi sasirmis bir sekilde; balta, testere, keser, çekiç
gibi aletlerin evde nasil havada uçustugunu komsularina anlatirken bile
olaylar devam etmektedir.. 21Eylül 1993 tarihinde olayi incelemek için
tarafimizdan görevlendirilen bir grup Izmir'li arastirmaci, söz konusu
eve gitmis ve esyalarin kendiliklerinden hareket ettiklerine onlarda
sahit olmuslardy. Izmirli arastirmacilarin sordugu sorulara, Maksut
Odabasi'nin verdigi cevaplar, olaylarin ne denli
ürkütücü boyutlarda oldugunu gözler önüne seriyordu:
*-Evinizde meydana gelen olaylari anlatir misiniz?
-Yasli boyacilikla geçimimi saglayan orta halli bir aileyiz.
38 senedir bu evde oturuyoruz. Ilk defa böyle bir olayla karsilastik.
Ne yapacagimizi bilemiyoruz. Sasirmis durumdayiz. Olaylar iki buçuk ay
önce basladi. Bu geçen süre içinde evde kirilmadik nerdeyse hiç bir esya
kalmadi. Çevreyi görüyorsunuz ev harabeye dönmüs durumda.
*-Su kenarda iple baglanmis aletler duruyor onlari sizmi bagladiniz?
-Evet havada uçmalarini önlemek için ben bagladim. (Tam bu sirada evdeki
bazi esyalar hareket etmis ve Izmirli arastirmacilar olaylara sahit olmustur.)
*-Az önce bir bardak kirilmasina sahit olduk ayrica ütünün kendi kendine
hareket ettigini gördük. Bu olaylar sizi tedirgin etmiyormu?
-Eh..Artik alistik. Normal geliyor..
*-Bu olaylar size zarar veriyor mu?
-Hayir henüz ev halkina hiç zarar gelmedi. Yumruk büyüklügünde taslar
bize çarpiyor ama hiç canimiz acimiyor.. Günün her saatinde olaylar devam ediyor..
Yaşayan Kişi: Altun Ailesi
Yaşandığı Yer: Lüleburgaz
Yaşandığı Yıl: 1995
1995'in kasvetli bir kis günüydü. Hava henüz kararmisti. Altun Ailesi o
gece olacaklardan habersiz evlerine çekilmis oturuyorlardi. O ana kadar
hersey son derece normaldi. saat 23:00 civarinda banyodan gelen
gürültüyle irkildiler. banyoya gidip ne olduguna baktiklarinda,
kovalarin ortada görünür hiç bir sebep yokken devrildiklerini ve banyodaki esyalarin saga sola saçildiklarini gördüler.
Bunun, evlerinde baslayacak olan bir dizi olayin ilk baslangici
olabilecegini, o an için hiç kimse aklina bile getirmemisti. Ancak
garip bir güç, yavas yavas evi sariyordu...
Ertesi gün evin camlari vurulmaya basladi. Ama vuranlar ortada yoktu.
Bu olanlari, evin çesitli köselerinden gelen garip sesler izledi.
Altun Ailesi'nin ilk akillarina gelen sey polisten yardim istemek oldu.
Ancak polisin tüm aramalarina ragmen hiç bir ipucu elde edilemedi
Aramalardan hiç bir sonuç alinamayinca, ev fertleri çaresizlik
içinde gecenin gelmesini beklemeye basladilar. Hava karardikça, içlerindeki endise ve korku da büyüyordu.
O gece de, diger geceler de, olaylar birbirini takip etti. Bir
kaç gün sonra evdeki esyalar kaybolmaya basladi. Kaybolan esyalar
günler sonra yine kendiliklerinden ortaya çikiyordu.
Kisa bir süre sonra görülmiyen eller görülmeyede baslayinca, is artik içinden çikilmasi imkansiz bir hale büründü...
-Sevinç Altun:"Yatagima uzanmis gözlerimi henüz kapatmiyordumki,
inanilmaz bir sey oldu.Bir el kolumdan yakalayarak hizla beni sarsmaya
basladi. Korkuyla gözümü açtim. Donuk gözlerle bakan bir silüetin
karsimda durdugunu gördüm.
Avazim çiktigi kadar bagirdim.Yan odadan kizim kosup gelinceye kadar,
bedensiz varlik camdan uçarcasina gitti.
Daha sonraki günlerde ev fertlerinin hepsi,odalarda dolasan bu varligi
gördüler. Evde oturmalari imkansiz hale gelmisti.Olaylar çevrede de
duyuldugu için artik komsulari ziyaretlerine gelmiyordu. Hayatlari tam
anlamiyla kabusa dönmüstü. Olaylari yerinde izleyen ekibimiz de
olaylarin gerçek
olduguna bizzat sahit oldu.Esyalar kendi kendine hareket
ediyorlar..Odalardan sesler geliyordu.Röportaj sirasinda söz konusu
varligin bir gölge
gibi odanin önünden geçtigi tarafimizdan tespit edildi.
Su anda olaylar hala devam etmektedir..
Yaşayan Kişi: Muhabirimiz
Yaşandığı Yer: Istanbul
Yaşandığı Yıl: 1995
1986 dogumlu...Kendisiyle görüstügümüzde henüz daha 9
yasindaydi.Kendisiyle önce Istanbul'da daha sonra kendisiyle önce
Istanbul'da daha sonra da Ankara'da Ögretmenler Evi
Lojmanlarinda toplam iki kez görüstük.
Önce Elnare'nin özelliklerini ögrenebilmek için Annesi ile kisa bir
söyleside bulunduk:
-Elnare'nin birçok özelligi var.Mesela, sarki söylemek, bilgisayarla
çalismak,iyi derecede satranç oynamak vs.Özel yetenekleride var
Ruhlari görebilir,insanlari hipnoz edebilir,insanlarin zihinlerinden
geçenleri okuyabilir.Ellerinde yüksek derecede Biyoenerji var.
Bazi hastaliklarin hem muayenesi hem tedavisini elle yapabilir.
Ellerini hastanin vücuduna dokundurmaz.4-5 cm mesafeden muayene edip.
Hastaliklari tedavi edebilir..
*-Elnaire'nin bu yeteneklerini ilk nasil farkettiniz?
-Daha 2 yasindayken okumaya basladi.3-4 yasinda matematik-fizik çalisiyordu.
Annesinin anlattiklarindan sonra Elmaire ile konusmaya basladik.
*-Karsindaki insanin ne düsündügünü anliyormussun..Seninle bir
deneme yapalim mi?
Elnaire:"Evet yapalim" diyor..Bozuk türkçesiyle..
Annesi onunla konusuyor ve bize tercüme ediyor..
-"Zihninizde siyah bir fon yaratin ve düsündügünüz seyi beyaz olarak o fonun
üzerine yazin.Elnare sizin zihninizi okumaya çalisacak.."
Deneyi yapmak için ekibimizden Ipek arkadasimizi görevlendiriyoruz.Ipek kame-
raman ile arka odaya gidiyor.Kameraya zihninde 4 rakamini tutucagini söylüyor.
Sonra kimseye birşey söylemeden içeri geliyolar.Ipek zihninde tuttugu sayiyi
canlandiriyor.Elnaire 10-12 saniye geçtikten sonra cevap veriyor..
-"4" diyor.
Ayni deney iki kez farkli rakamlar tutularak tekrar edildi.Ama sonuç hiç degismedi.
Yaşayan Kişi: Özden C.....
Yaşandığı Yer: Bursa
Yaşandığı Yıl: 1994
Arkadasim beni eve birakiyordu.Mezarligin içinden geçen bir yolda
otomobille ilerliyorduk. Arabayi arkadasim kullaniyordu. Saat gece
yarisini geçmisti. Soldan, duvarin üzerinden 4-5 metre önümüze aniden
beyaz birsey atladi. Hemen frene bastik. Önce hayvan olabilecegini
düsündük. Belki de beyaz bir köpekti felan dedik. Frene bastigimizda
onun hizasini geçmistik.Ona çarpmis olmamiz gerekiyordu. Çarpma Sesi
duymadik. Arabadanda inemedik. Garip birseyler oldugunu farketmistik."
Çevrelerine bakindilar ama hiçbirsey göremediler. Mezarlik yolundan
çikmalarina 200-250metre daha vardi. Otomobillerini çalistirip yola
devam ettiler. Mezarliktan çikmalarina çok az bir mesafe kalmistiki..
-"Arkadasim büyük bir çiglik atti. Ne oldu diye ona dönüp baktim.
Arkadasimin yüzü bembeyaz olmus, dikiz aynasindan arkaya bakiyordu.
Neler oluyor deyip dönüp arka tarafa baktim..O animi anlatamam..
Ani bir çiglikla oldugum yerde donup kaldim. Arabamizin içinde
arka koltugun ortasinda,gelinlik giymis bir kadin oturmus bize
bakiyordu. Ondan sonra arabayla mezarlik yolundan nasil çiktigimizi
bilmiyoruz. Ön cama yapismis bir vaziyette, aydinlik biryerde arabayi
durdurduk. Kendimizi arabadan disari attik. Ama beyaz gelinlikli kadin
arabada degildi.Oraya nasil gelip, nasil gittigini hiç bir zaman anlayamadik.
Yaşayan Kişi: Salim ISIK
Yaşandığı Yer: Ankara
Yaşandığı Yıl: 1993
Belirli bir çalisma yapmadan ortaya çikan "Duyular Disi
Algilamalarimiz" dan bir taneside Astral Seyahat'tir. Çogunlukla yorgun
oldugumuz bir anda,tam uykuya geçis sirasinda olur.Bir kaza sirasinda
hasta,bitkin veya halsiz oldugumuzda kendiliginden çikabilir.Simdi Salim
Isik'in istem disi yaptigi "Astral Seyahat"in nasil gerçeklestigini
görelim..
-"Bundan yaklasik bes yil önceydi.Esim,seker fabrikasinda çalisiyordu
Sabah erkenden onu ise götürdüm.Dönüste karsi yolda Istanbul
istikametine gitmekte olan bir kamyonla çarpismak üzereydimki orda film
koptu
Olaylari yukardan izlemeye basladim.Sasirdim,korktum.Fazl asiyla
heyecanlandim.Çarpisma esnasinda neler oldugunu ayrintilariyla birlikte
yukaridan izliyebiliyordum.Kendimide görüyordum.Hatta kolumun camdan
disariya sarkmis oldugunu bile hatirliyorum.
Kaza sirasinda baska bir minibüse çarpmistik soför ölmüstü.Yukaridan
kaza sirasinda arabamin tavaninin, minibüsün tavaninin nasil egilip
büküldügünü hepsini gördüm.Bu yasadiklarim karsisinda müthis bir panik
yasadim.Korkunç bir seydi.Bi ara öldügümü zannettim çocuklarimi,karimi
düsündüm.Daha sonra tekrardan bedenimde oldugumu hissettim.Yanimda
birkaç kisi bana su vermeye çalisiyorlardi. Ama bundan öncesini
izlemistim sanki ölüp dirilmistim.. Içim bir garip oldu.. Ve kafamda
yüzlerce soru isareti olustu..Bu olaylarin arastirilmasi gerekli.."
Bu yasadigi olayin bir Astral Seyahat oldugunu bilmiyordu. Ama
Salim ISik bu olaydan sonra dünya görüsünü yeniden ele almak
zorunda kaldi..